bugün
yenile
    1. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: yaşamın kıyısında) 2017 dram abd --- spoiler --- lee chandler, sıhhi tesisat, elektrik, kapıcılık gibi sıradan işler yaparak, tek göz bir evde yalnız başına yaşayan bir adamdır. doğup büyüdüğü ama uzun zamandır uğramadığı kentten bir gün acil bir telefon alır. kalp hastası abisi hastaneye kaldırılmıştır ve durum ciddidir. lee kafasında endişeler ve soru işaretleri ile yola koyulur ama hastanede onu bekleyen haber hiç de iç açıcı değildir. --- spoiler --- filmin yönetmenliğini ve senaryosunu new york çeteleri filminin de senaristi olan kenneth lonergan üstlenirken oyuncu kadrosunda başrolü casey affleck sırtlıyor. kadroda kendisine michelle williams, kyle chandler, gretchen mol ve lucas hedges gibi önemli isimler eşlik ediyor. (bkz: beyaz perde) fragman 2017 ocak ayında yapılacak olan 74. altın küre ödüllerinde en iyi yönetmen, senaryo, yardımcı kadın oyuncu dallarında yarışacak.
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben affleck'in kardeşi casey affleck'in muazzam oynadığı oscar adayı olan dram filmi,izleyin izlettirin,bu arada film ingilterede geçmiyor manchester diye aldanmayın :)
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      film bayağı iyi. bütün adaylıkları, ödülleri hak ediyor onu söyleyebilirim. konu çok vurucu. oyunculuklar harika. casey affleck cidden cuk oturmuş. dram olarak geçmesine rağmen arada beklenmedik şekilde çok ağır kara mizaha bağlıyor. öyle ki güldüğüm için utandığım sahneler oldu. sözün özü senenin en iyi filmlerinden. izleyin, izlettirin. bu arada evet filmi ben de ilk başta ingiltere'de geçiyor sanmıştım. :d --- spoiler --- filmin ortasına kadar "lan ne oldu bu adama? nasıl bu kadar değişti?" derken aradan sonraki ilk sahne olan yangın sahnesi hasiktir çektirdi. kalbime ağrılar girdi. ki yukarıda sözünü ettiğim kara mizah ögelerinden biri de bu sahnedeydi. sedyeyi 1 dakika falan ambulansa çıkartmaya çalışırlarken allah affetsin güldüm biraz. zaten neredeyse salonun hepsi benim gibi ilk bi' kaçırdı ağzından gülmeyi sonra dizginlediler. 3-4 tane daha vardı böyle sahnelerden. bu donukluk ve ruhsuzluk affleck ailesinde gelenek galiba. casey affleck de kardeşi gibi donuktu film boyunca. ki tam da böyle oynaması gerekiyordu bu karakteri zaten. cuk oturmuş. benim için filmin tek kötü tarafı sonunun gayet durağan olması. ama bu tamamıyla bana göre. çok fazla dizi izlediğimden büyük ihtimalle alışmışım sonlarda gümbürtünün kopmasına. hal böyle olunca birileri can vermeden bittiğini anlayamıyorum yapımların :d yoksa hikayede açık falan kaldığı yok. güzel sonlandırmışlar. --- spoiler ---
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      az önce özene bezene indirdiğim film. izlemek için altyazısını aradım. ama o da ne? altyazı yok. resmen altyazısı yok. (bkz: mutlu bana bir şeyler oluyor)
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      casey affleck'in good will hunting filminden sonra en şahane filmi.
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben bu filmi çok sevemedim. neden olduğunu hakkında çok bir fikrim yok ama büyük ihtimalle dram olarak fazla film izlediğimden bana standart geldi. standarttan öte filmin duygusunu hissedemedim. açıkçası tipik bir konu, tipik bir başlangıç ve tipik bir son. oyunculuk iyiydi. casey affleck ciddili döktürmüş. ama ötesinin duygusunu alamadım. sağlam dramdı ama beni etkileyemedi.
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ağır ilerleyen bir film. fakat dram sahneleri ve oyunculuk aşırı iyi. şu iki sahne beni bitiriyor: link 1 link 2
    8. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      iki yıl önce bilgisayarıma indirip izlemek için salak gibi beklettiğim bir filmdi, bu güne kadar tabi. filmi hakikaten beğendim. --- spoiler --- polis merkezinde, polisin silahını alıp kendi kafasına dayadığı sahne müthişti doğrusu. ayrıca casey affleck'in hayat verdiği lee karakterinin yaşanan olay öncesi ve sonrası değişimi harika yazılmış ve yansımış ekrana, herif de iyi oyuncu zaten. --- spoiler ---
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      muazzam bir film. bir süre anlamadım olayı ben, flashbackleri filan "ee nereye varacak bunlar" diye izlemiştim. keşke bir yere varmasalardı.. spoilersız anlatamayacağım sanırım. --- spoiler --- "adam niye böyle donuk?" sorusunun cevabını alınca siz de bir süre kalakalıyorsunuz. üç çocuğunu öldürmüş adam. tamam hata ama (bence bu adam bizde bilinçli taksirden ceza alabilirdi.. ilk kez bir filmde ister istemez "hukukçu gibi düşünmek" şeysini yaptım da paylaşmak istedim.. daha tecrübeliler bozabilirsiniz beni, öğrenmiş olurum.) adam nasıl atsın bu yükü üstünden? allah yaşatmasın.. aşırı gerçekçi sahneler 1: cenaze sonrası eve geldiklerinde yaptıkları o star trek tartışması ve kahkahaları. birebir aynısına şahit oldum ya arkadaşımın babasının cenazesinin olduğu gün. içinde bulunmasam anlaşılmaz ve garip gelirdi bana o sahne. ags 2: cenaze işleriyle uğraşırken arabayı nereye park ettiklerini unuttukları sahne. hem de komikti güldüm biraz mlsf :/ ags 3: buzdolabı sahnesi.. çocuğun panik atağı.. :( donmuş tavukların aklına babasını getirmesi filan ay hüzün dolu gerçekten. ags 4: lanet sedyenin o alt kısmının kapanamaması. 1 dk boyunca kadını ambulansa bindirememeleri. çok kötü hissettiren, insanı boğan ve yaşanması da çok mümkün bir sahne. ayrıca orada tek tek çocukların ufacık torbalarda çıkartılması da insanı mahvediyor. en güzel sahnelere gelelim.. adamın karakolda delirip intihara kalkıştığı sahne. yavrum, "please"den başka bir şey de diyemiyor. bak yine ağlayacağım ya. eski karısından "karım" diye bahsetmesi de içimi parçaladı resmen. tabii sonradan. o ara hala çözememiş oluyorsunuz olayları. ve tabii ki bu sahne. "my heart was broken. it's always gonna be broken." seni de anlıyorum randi'ciğim ya :( ama you can't have a lunch allaşkına look at his eyes yani. o bakamıyor seninkine çünk.. "you can't just die" dedin ama aynen öyle olacak. çünkü dram, çünkü gerçek hayat. -allah kimseye dram sevdirmesin bu arada..- barda adama "önemli değil" deyip yumruk atması ve kavga başlayınca asssla karşılık vermemesi. çocuklarının fotoğrafları sarıp sarmalamasındaki özen.. en sonda bir kadının kucağında ağlama sahnesinde de ağladım ben. adamın ağlamasını bekliyormuşum biraz rahatladım da ne yalan söyleyeyim. --- spoiler --- velhasıl kelam şu adamı yolda görsem sarılır ağlarım. gülerken görsem tanıyamam herhalde. gerçi son tekne sahnesi biraz gülümsetti ama o kadarcık sadece. (bkz: casey affleck) yapıyosun bu işi.
    10. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- filmdeki karakter için hep "her şey bambaşka olabilirdi" diye düşünüyorum. gerçek biriymiş gibi üzülüyorum sürekli yaşamak zorunda olduğu hayatı görünce. tek bir hatanın bütün bir hayatını böyle mahvetmesi çok acımasızca. Casey Affleck aldığı ödülleri sonuna kadar hak etti, ondan başkası da oynayamazmış bu rolü. rolü onun kişiliğinden esinlenerek yazdılar sanki. hayatının yaşanan olaydan sonraki kısmındaki ruhsuzluk, boşluk hissini çok güzel yansıtmış. lee ve randi’nin sokakta karşılaşıp konuştukları kısım herkesin bildiği gibi çok harika ve güzel ağlattı. ve kendi bebeğine söylediği gibi, Randi’nin bebeğine de "çok yakışıklısın" dediği kısma Randi’nin o anki bakışı gibi baktım. olayın akşamında George’un eşine yaslanıp ağladığı kısım benim için filmin en değerli sahnelerinden biridir, Lee’nin kırılma anı. kızının rüyasında ona "Yandığımızı görmüyor musun?" dediği kısımda çok üzücüydü. Lee’nin yaşadıklarını tam olarak hissedelim ve deli gibi ağlayalım diye yapılmış, ben yeterince hak ettiği değeri verdim filme. --- spoiler ---
    11. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hayattan beklentisi kalmamış resmen ölü gibiydi ,ölüm onu korkutmuyor sadece ruhun bedenden ayrılıp bedeni çürümeye bırakmasını kurtuluş olarak görüyordu yani ben bu filmde Chandler a üzülmekle kalmadım onunla beraber tüm bu olayları yaşadığımı hissettim burda Casey Affleck in müthiş oyunculuğu öne çıkıyor dramatik bir karakteri bu denli işlemesi ise ona Oscarı hakettiğini gösteriyor.
    12. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir kitabı ya da filmi bitirdikten sonra hep, "her şey bambaşka olabilirdi" derim. Lee Chandler icin de sürekli aynı şeyi söyledim. tek bir hatanın bütün bir hayatını böyle mahvetmesi çok acımasızca. Casey Affleck aldığı ödülleri sonuna kadar hak etti, ondan başkası da oynayamazmış bu rolü. rolü onun kişiliğinden esinlenerek yazdılar sanki. --- spoiler --- hayatının çocuklarını kaybettikten sonraki kısmındaki ruhsuzluk, boşluk hissini o kadar güzel yansıtmış ki. lee ve randi’nin sokakta karşılaşıp konuştukları kısım herkesin bildiği gibi çok harika ve güzel ağlattı. ve kendi bebeğine söylediği gibi, Randi’nin bebeğine de "çok yakışıklısın" dediği kısma Randi’nin o anki bakışı gibi baktım. olayın akşamında George’un eşine yaslanıp ağladığı kısım benim için filmin en değerli sahnelerinden biri, çünkü Lee’nin kırılma anı orası. kızının rüyasında ona "Yandığımızı görmüyor musun?" dediği kısımda da kalbime bıçak saplanıyor sürekli. Lee’nin yaşadıklarını tam olarak hissedelim ve deli gibi ağlayalım diye yapılmış, başardılar. "Lee, böyle ölemezsin." youtube’da filmdeki birkaç silinen sahneyi bulabilirsiniz, keşke filme alsalarmış. --- spoiler ---